Machiavelli ve Prens: Siyasette Nefretin Bedeli | Sınır Etkisi

Episode 152 January 23, 2025 00:11:46
Machiavelli ve Prens: Siyasette Nefretin Bedeli | Sınır Etkisi
Sınır Etkisi
Machiavelli ve Prens: Siyasette Nefretin Bedeli | Sınır Etkisi

Jan 23 2025 | 00:11:46

/

Show Notes

İktidar için her yol mübah mı? Niccolò Machiavelli’nin Prens kitabındaki bu tartışmalı fikir, bugün siyasette nasıl hayat buluyor? Özellikle de Türkiye gündeminde sıkça konuşulan Ümit Özdağ ve onun sığınmacı karşıtı politikaları üzerinden bu soruyu masaya yatırıyoruz. Machiavelli, bir liderin halkı korku ve öfkeyle nasıl yönlendirebileceğini anlatırken ne demek istiyor? Ümit Özdağ’ın göçmen karşıtı politikaları, toplumu nasıl etkiledi? Makyavelist siyaset anlayışı, toplumsal ahlak ve insan haklarını nasıl zedeliyor? Prens kitabındaki “halkın duygularını manipüle et” ilkesini, Ümit Özdağ’ın göçmen politikalarıyla ilişkilendiriyoruz. Aynı zamanda bu politikaların toplumsal barış, ahlak ve insan hakları üzerindeki etkilerini tartışıyoruz. Machiavelli’nin fikirleri modern siyasette hâlâ geçerli mi? [...]
View Full Transcript

Episode Transcript

[00:00:00] Sınır etkisinden sesimizi duyurabildiğimiz herkese merhabalar. Ben Kader. [00:00:06] Bugünkü bölümde biraz geçmişe, biraz bugüne ve biraz da siyasetin karanlık yüzüne bakacağız. Nicola Machiavelli'nin Prens kitabının masaya yatıracağız ve onun siyasette güç üzerine söylediklerini, günümüz Türkiye'si siyasetinde Ümit Özdağ'ın Suriyeli sığınmacıları üzerinde yürüttüğü söylemlerle ilişkilendireceğiz. [00:00:35] Peki, neden Prens? Çünkü bu kitap iktidar oyunlarının nasıl işlediğini, halkın duygularının nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte halkın nasıl bir kenara bırakıldığını anlatan bir rehber. [00:00:50] Ve inanın, Machiavelli'nin yazdıkları, Ümit Özlü'nün politik stratejilerini anlamamız için harika bir araç. Ancak burada bir durup sormamız gerekiyor. Frens'teki amacı ulaşmak için her yol mübah anlayışı halklara ve topluma ne kadar zarar verebilir? Ümit Özdağ'ın sığınmacılara hedef gösterme politikası gerçekten toplumu mu güçlendiriyor yoksa derin yaralar mı açıyor? Gelin önce Machiavelli'nin kitabına dalalım ardından bugüne geri dönerim. [00:01:38] Nicola Mucafelli, Prens kitabında siyaseti ahlakın değil, gücün yönetmesi gerektiğini savunuyor. Ona göre iyi bir liderden beklenen en önemli şey halkını sevk ve idare etme yeteneğidir. [00:01:51] Peki bunu nasıl yapacak? İşte burada Prens'in en çarpıcı öğretilerinden bazılarını hatırlıyoruz. 1. Halkın korkularını kullanmak. [00:02:02] Machiavelli diyor ki, bir liderin halka tarafından sevilmesi iyidir, ancak halkın korkusunu kazanması çok daha etkili bir yöntemdir. Yani lider halkın var olan korkularını manipüle etmeli, onları kontrol edebileceği bir şekilde yönlendirmeli. 2. Düşman yaratma sanatı. Machiavelli'ye göre, halkın dikkatini başka bir yere odaklamak için ortak bir düşman yaratmak son derece etkili bir stratejidir. Bu düşman, dış bir tehdit ya da toplum içinde bir grup olabilir. Bu düşman figürü, halkı bir araya getirmenin ve liderin etrafında kenetlenmesini sağlamanın bir yoludur. 3. Ve sonuncu, verilen sözlerden dönmek. [00:02:47] Bir prens, verdiği sözleri tutmak zorunda değildir, der mükefferli. [00:02:52] Eğer sözlerini tutmak güç kaybetmesine yol açıyorsa, liderin çıkarlarını korumak adına verdiği sözleri çiğnemesi gayet doğaldır. [00:03:01] Şimdi, biraz düşünelim. [00:03:04] Bu fikirler siyasetin ne olması gerektiği ile ilgili değil. [00:03:08] Aksine, siyasetin gerçekte nasıl işlediğine dair çıplak bir analiz diyebiliriz. [00:03:14] Ama sorun şu ki, bu yöntemler toplumu derinden etkileyen zararlar yaratıyor. Gelin şimdi bu teoriyi Ümit Özdağ'ın siyasetiyle eşleştirelim. Birincisi neydi? Halkın korkularını kullanmak. [00:03:27] Ümit Özdağ, Türkiye'de ekonomik krizin, işsizliğin ve toplumsal huzursuzluğun yarattığı endişeleri bir fırsata dönüştürdü. Halkın bu korkularını, Suriye'ni sığınmacılara yönlendirdi. Şöyle bir tablo çizmeye başladı mesela. Sığınmacılar yüzünden işsizsiniz, sığınmacılar yüzünden ekonomik zorluklar yaşıyorsunuz. [00:03:48] Mekeveli'nin dediği gibi, halkın korkularını kendi politik çıkarları için manipüle etti. İkincisine bakalım. Ortak bir düşman yaratmak. Göçmenler. [00:03:59] Özdağ'ın politikasında bir tür dış tehdit olarak resmedildi. [00:04:03] Halkın öfkesini bir hedefe yönlendirdi ve onları ülkeden göndermek vaadiyle bir çözüm sundu. Ancak bu söylemler toplumda zaten kırılgan olan sosyal dengeleri daha da bozdu. Göçmenler toplum için de kolay bir hedef haline geldi. Yerel halkla, mülteciler arasında gerilim arttı. [00:04:22] Özellikle bazı yerlerde çıkan şiddet olayları nefret söylemlerinin bir sonucu olarak yaşandı. [00:04:29] nefret tohumları demişken, ekilen bu nefret tohumlarının etkileri nelerdi sizce? [00:04:35] Ümit Özdağ'ın sığınmacılara karşı yürüttüğü söylemler toplumu hem sosyal hem de ahlaki olarak zayıflattı. [00:04:42] Şiddet ve nefret söylemi mesela. Yerel halk ile Suriyeli göçmenler arasında artan şiddet olayları ve nefret suçları, özellikle gençler arasında oluşan kutuplaşma ve ötkileştirme duygusu. [00:04:54] Nefret tohumlarının etkilerinden bir diğeri ise toplumsal barışın zedelenmesi. Bu söylemler halkın kendi içindeki birliğini ve beraberliğini kaybetmesine neden oldu. Toplum ortak sorunları çözmek yerine birbirine düşman hale geldi. [00:05:09] Etkilerin bir diğeri de tabii ki de göçmenlerin insan hakları. [00:05:14] Göçmenler sadece nefret söylemlerinin değil, aynı zamanda sosyal dışlanmanın da kurbanı oldu. Onların da insan olduğu ve bu hakların korunması gerektiği hep göz ardı edildi. [00:05:33] Gelelim bugünün sıcak gündemine. Ümit Özdağ gözaltına alındı ve tutuklandı. Ümit Özdağ'ın siyasetini az çok biliyorsunuzdur. Özellikle göçmen karşılığı üzerine kurulu bir stratejisi var. Sığınmacıları göndereceğim söylemiyle ciddi bir destek kiblesi topladı. Peki bunu nasıl başardı? İşte burada Mecafelli'nin prensindeki temel prensiplerden birini görebiliriz. [00:05:58] Halkın duygularını kullanmak. [00:06:00] Mecavenli der ki, bir lider halkın sevgisini kazanamıyorsa, onların korkularını yönlendirmeyi öğrenmelidir. [00:06:08] İşte Ümit Özdağ'ın yaptığı tam olarak bu. Ekonomik kriz, işsizlik, sosyal huzursuzluk. İnsanlar doğal olarak bu problemler için bir suçlu arıyor. [00:06:19] Ve Ümit Özdağ bu suçluyu işaret etti. Göçmenler. [00:06:24] Şimdi bir düşünün. [00:06:26] Aslında çok makyvelist bir hamle değil mi? [00:06:29] Halkın zaten var olan korkularını ve öfkelerini alıp bir hedefe yönlendiriyorsunuz. Bu halkı arkanızda toplamak için oldukça etkili bir yöntem. Ama tabii ki burada büyük bir etik soru işareti var. [00:06:43] İnsan hakları, toplumsal barış, o gibi kavramlar ne olacak? [00:06:49] Firas Kitabı'nın belki de en tartışmalı noktalarından biri şu. Gücü elde etmek mi, yoksa ahlaklı bir lider olmak mı daha önemli? McAfelly, iyilik her zaman iktidarda kalmanızı sağlamaz, diyor mesela. İşte tam da bu noktada Ümit Özdağ'ın politik stratejileri devreye giriyor. Mesela şu soruyu sormamız lazım. Göçmen karşıtlığı üzerine kuyulu bir politika toplumsal ahlak açısından kabul edilebilir mi? Yoksa bu sadece kısa vadeli bir siyasi kazanç için yapılan, uzun vadede büyük yaralar açabilecek bir strateji mi? Bence burada modern bir toplum olarak bir durup düşünmemiz gerekiyor. [00:07:27] Evet, mütevellinin söyledikleri siyasetin doğasını anlamamız için çok değerli. Ama günümüz dünyasında insan hakları, eşitlik ve toplumsal barış gibi değerler artık çok daha önemli. [00:07:40] Sizce de öyle değil mi? Eğer bir lider bu değerleri göz ardı ederek halkın korkularını manipüle ediyorsa, uzun vadede o toplumun huzurunu sizce nasıl koruyabilir? [00:07:52] İşte bu, toplumlar için büyük bir soru işareti yaratıyor. [00:08:04] Şimdi bir durup şunu sormamız gerekiyor bence. Siyaset ve güç kazanmak için yapılan bu manipülasyonlar topluma nasıl zarar veriyor? [00:08:14] Machiavelli'ye göre ahlak bir lider için ikinci planda olabilir. Ama modern dünyada ahlaki değerler olmadan toplumsal barış sağlanabilir mi? Halkın bazı gruplara nefret duyar hale gelmesi liderlerin sorumluluğunda değil midir sizce de? [00:08:30] Kısa vadede politik kazançlar sağlayan bu stratejiler uzun vadede toplumlara nasıl yer alıyor? Bugün bir grup hedef gösterilir, yarın başka bir grup. Bu tür söylemler bir toplumu sürekli olarak kutuplaştırır ve parçalar. [00:08:46] Göçmenlerin yaşadığı dışlanma, şiddet ve ayrımcılık sadece göçmenleri değil, bir bütün olarak insan haklarını zedeler. [00:08:55] Unutmayalım. Bu tür bir nefret söylemi toplumu daha güvenli hale getirmez. Tam tersine, daha kırılgan yapar. Gelelim Ümit Özden tutuklanması olayına. Mükevelye bu durumu görseydi, bu bir güç mücadelesi derdi muhtemelen. Siyaset her zaman bir satranç oyunudur. Bir tarafta muhalifler, diğer tarafta iktidar. Ve bu oyunda kimsenin yeri garanti değildir. Bir düşünün, mükeffelliğe göre bir lider için en önemli şey iktidarda kalabilmektir. Eğer bir rakip halkın desteğini toplayarak size tehdit oluşturuyorsa, o tehdidi ortadan kaldırmak için adımlar atmak mübah sayılabilir. [00:09:37] Ee, Ümit Özdoğan'ın tutuklanması da. Bu bağlamda değerlendirilebilir mi sizce de? [00:09:42] İktidarın muhalefete karşı bir hamlesi mi, yoksa hukukun bir gereği mi? Burada kesin bir cevap vermek zor. Ama şunu söyleyebilirim. Bu olay, siyasetin her zaman bir mücadele olduğunu ve bu mücadelenin genelde adil bir oyun olmadığını bize bir kez daha gösteriyor. [00:10:10] Evet, Mükefferli bize siyasetin gerçek yüzünü anlatıyor. Ama bu, onun yöntemlerini benimsememiz gerektiği anlamına gelmez. Bugünün dünyasında liderlerden beklediğimiz şey sadece güç kazanmak değil, aynı zamanda toplumu bir arada tutmak ve insan haklarına önem vermek. Ümit Özdağ'ın stratejisi kısa vadede politik kazançlar sağlayabilir. Ama bu kazançlar uzun vadede toplumsal huzuru ve barışı nasıl etkiler? İşte bu soruyu sormamız gerekiyor. [00:10:40] Bugün hep birlikte Prens kitabını gündem olaylarla, siyasetle, insan haklarıyla, göçmenlikle harmanlayıp masaya güzel bir yatırdık. Prens kitabını okumak isteyenleriniz varsa mutlaka öneririm. Çoğu şeye başka bir perspektiften bakabiliyorsunuz veya daha fazla anlamlandırabiliyorsunuz. Siyasetin hem felsefi hem de gerçekçi yüzüne birlikte baktık. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. [00:11:06] Sınav açısını dinlediniz. Bizi nereden, hangi zaman diliminde dinliyorsunuz? Hepinize günaydın, iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler diliyorum. [00:11:31] Zırh Etkisi programını Apple Podcasts, Google Podcasts, Spotify, Stitcher, SoundCloud platformları üzerinden dinleyebilir ve konu hakkındaki görüşlerinizi bize iletebilirsiniz.

Other Episodes

Episode 131

August 08, 2024 00:06:57
Episode Cover

Vatandaşlık Almak Çözüm Mü? | Sınır Etkisi

Hepimiz kendimize bağımsız,  istikrarlı her ne kadar yarınımızı bilmesek de planlı hayatlar kurmaya çalışırız. Bu söylediklerimin hepsi göçmenler tırnak içinde ‘’misafirler’’  için de geçerli. ...

Listen

Episode 134

August 29, 2024 00:14:52
Episode Cover

Little Palestine: Kuşatma Altında Hayatta Kalmak | Sınır Etkisi

Bu bölümde, Filistinli yönetmen Abdallah Al-Khatib’in çarpıcı belgeseli Little Palestine: Diary of a Siege‘i derinlemesine inceliyoruz. Şam yakınlarındaki Yarmouk Mülteci Kampı’nda, Suriye İç Savaşı...

Listen

Episode 63

March 14, 2023 00:32:46
Episode Cover

Deprem Hukuku | Avukat Gülden Sönmez | Sınır Etkisi

Sınır Etkisi programının bu bölümdeki konuğu Avukat Gülden Sönmez. Felaketlerin üzerinden zaman geçip unutulmasın, hak arayışları devam etsin, insan olarak haklarımızı bilelim diye avukat...

Listen