Episode Transcript
[00:00:01] Sınır etkisinden sesimizi duyurabildiğimiz herkese merhabalar. Ben Kader. Göçmen karşıtı popülist siyaset ve onun toplumu nasıl şekillendirdiği, son dönemde Almanya'da aşırı sağcı EFD Partisi'nin göçmenlere yönelik tek yönlü uçak bileti şeklindeki broşürleri, Türkiye'de Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın Suriyelilere yönelik tek yönlü bilet kampanyasını akıllara getirdi.
[00:00:28] Peki, bu benzerlik sadece bir tesadüf mü yoksa küresel düzeyde benzer taktikler uygulayan bir popülist dalganın içinde miyiz? Bu bölümde hem tarihsel hem de sosyolojik perspektiften bakarak bu iki siyasi hareketi detaylıca karşılaştıracağız. Amacımız, göçmen karşıtı popülist söylemlerin sadece belli bir ülkeye veya belli bir zaman dilimine özgü olup olmadığını anlamak ve bu tür söylemlerin toplumsal etkilerini sorgulamak.
[00:01:00] Hazırsanız başlayalım!
[00:01:42] Öncelikle popülizmin doğasını anlamak gerekiyor.
[00:01:46] Popülizm, halkın belirli bir kesmenin korkularını ve hayal kırıklıklarını sömürerek onları harekete geçiren bir stratejidir. Bu siyasi hareket çoğu zaman basit ve çarpıcı semboller kullanılarak toplumda belirli gruplara karşı tepkisellik oluşturur. Bu tür kampanyaların en önemli amacı, biz ve onlar ayrımını pekiştirerek popülist liderin halkı kurtarıcı olarak konumlandırmasını sağlamak. Hem IFD'nin hem de Ümit Özdağ'nın kullandığı tek yön bilet metaforu aynı basit ama güçlü bir mesajı verir.
[00:02:23] Senin burada yerin yok.
[00:02:25] Gitmelisin.
[00:02:26] Dönmemek üzere.
[00:02:27] Peki bu iki kampanya birbirine gerçekten tesadüfen mi benziyor yoksa çok daha planlı ve bilinçli bir toplum mühendisliği mi söz konusu?
[00:02:37] Bunu anlamak için her iki ülkenin de sosyopolitik yapısını karşılaştırmamız lazım.
[00:02:51] Almanya'daki aşırı sağcı parti EFT, yani Almanya İçin Alternatif Partisi, uzun süredir göçmen karşıtı bir söylem üzerinden siyaset yapıyor. Hepimiz bundan haberdarız. Almanya'da göç konusu özellikle 2015'teki mülteci kriziyle birlikte büyük bir toplumsal tartışma haline geldi. Başbakan Merkel'in açık kapı politikasıyla milyonlarca göçmen ve mülteci Almanya'ya kabul edilmişti. Ancak bu durum bazı kişiler tarafından büyük bir tehdit olarak algılandı ve özellikle sağ popülist partiler için büyük bir propaganda malzemesine dönüşmüştü.
[00:03:28] EFD, göçmenlere yönelik korkuları körükleyerek destek kazanmaya çalıştı. Son dönemde başlattıkları tek yön uçak bileti kampanyası, göçmenlerin Almanya'ya ait olmadığı mesajını veriyor aynı zamanda. Broşürler hava yolu bileti gibi tasarlanmış ve göçmenlerin geri gönderilmesinin bir tür turistik süreç gibi sunuyor aslında. Oysa bu, hukuki ve insani açıdan büyük yankılar uyandıran bir konu. Aslında uyandırması gereken bir konu. Almanya'daki bu olay, Türkiye'de Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın Suriyeli mülteciler için başlattığı tek yön bileti kampanyasını hatırlattı hepimize. Türkiye'deki ekonomik kriz, enflasyon, işsizlik ve siyasi kutuplaşma arttıkça, göçmen meselesi de siyasette merkezi bir konu haline gelmişti. Özellikle 2023 seçimleri sürecinde Ümit Özdağ'ın göçmen karşıtı söylemleriyle dikkat çekmesi kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Zafer Partisi'nin kullandığı tek yön bilet kampanyası Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesi gerektiği mesajını net bir şekilde veriyordu hepimize. Benzer şekilde Almanya'daki EFT de tam olarak aynı temayı işlemiş. Göçmenleri sınır dışı etmek için tek yön bilet retoriğini kullanmıştı.
[00:04:48] Kritik soru şu, Almanya'da göçmenlere hedef alan bu popülist retoriğin Türkiye'de de birebir yansımasını görmek bir tesadüf mü sizce? Yoksa popülizmin küresel olarak birbirine benzer yöntemlerle mi işlediğini görüyoruz?
[00:05:12] Tarih boyunca popülist hareketler, korku ve ayrımcılık üzerinden toplumları mobilize etme yoluna gitmişti. Göç, ekonomik krizler, işsizlik gibi konular bu popülist siyasetçilerin en çok kullandığı araçlardan biri olmuştu. Dünya tarihine bakarsak 20. yüzyılın başlarından itibaren benzer göçmen karşıtı propagandaların sistematik bir şekilde yapıldığını görebiliyoruz. 1930'larda Almanya'da Nazilerin Yahudilere yönelik dış düşman söylemi mesela. Günümüzde benzer şekilde göçmenlere hedef alan sağ popülist hareketler de aynı bu şekilde kendini tekrarlıyor. Almanya'da EFD'yi göçmen karşıtı retoriğiyle dikkat çekerken, Türkiye'de de göçmen karşıtı popülist söylemler milliyetçi ve muhafazakar kesimler tarafından destek görüyor. Tabii ki de.
[00:06:04] Bu tür söylemlerin en büyük mağdurları ise göçmenler.
[00:06:09] İFD'nin kampanyası Almanya'daki göçmenler için tehdit edici bir atmosfer oluştururken, Ümit Özdağ'ın kampanyası da benzer bir etki yaratmıştı. Sürekli olarak dışlanma, toplumsal ayrımcılık, fiziksel ve sözlü saldırılara maruz kalma korkusu, göçmenler üzerinde kalıcı psikolojik travmalara sebep olabiliyor. Örneğin, Almanya'da mülteciler arasında yapılan araştırmalarda bu tür aşırı sağcı söylemlerin ansiyete, depresyon ve posttramatik stres bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıkları arttırdığı görülmüş.
[00:06:44] Türkiye'de ise mülteci çocukların psikososyal gelişimlerinin olumsuz etkilendiğine dair birçok çalışma mevcut. Popülizm, geçici zaferler için toplumları derin yaralara mahkum eden bir siyaset tarzıdır.
[00:06:58] Göçmenler üzerinden korku politikası yürütmek, kısa vadede bazı liderliğin işine gelse de uzun vadede toplumları böler ve kutuplaşmayı arttırır. Peki ne yapılabilir bu popülizm için?
[00:07:12] Medyanın sorumluluğu var bir kere. Medya, popülist söylemlerin bir aracı olmamalı.
[00:07:18] Aksine, bu söylemleri sorgulamalıdır.
[00:07:21] Eğitim ve bilinçlendirme de önemli. Toplumların göçmenlerin de insan olduğunu anlaması için kapsayıcı politikalar geliştirilmeli.
[00:07:31] Bir de uluslararası dayanışma var. Göç politikalarının insani değerlerle şekillendirilmesi, ülkeler arasında ortak politikalar belirlenmesi gerekir. Peki, sizce popülist söylemlerini nasıl etkisiz hale getirebiliriz?
[00:07:47] Toplum psikolojisini kutuplaştırmamak için hep birlikte neler yapmalıyız?
[00:07:52] Sınır etkisini dinlediniz. Bizi nereden, hangi zaman diliminde dinliyorsanız hepinize günaydın, iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler diliyorum.
[00:08:24] Sınır Etkisi programını Apple Podcasts, Google Podcasts, Spotify, Stitcher, SoundCloud platformları üzerinden dinleyebilir ve konu hakkındaki görüşlerinizi bize iletebilirsiniz.