Episode Transcript
[00:00:01] Speaker A: Burası Sierra Leone.
Altın renkli sahilleri, yemyeşil ormanları, uçsuz bucaksız doğal zenginlikleriyle eşsiz bir yer.
Okyanusun kıyısında gün doğumu her gün ayrı bir hikaye anlatıyor.
Burada doğa cömerttir, toprak verimli, su berraktır.
İnsanları sıcakkanlıdır, kültürü köklüdür. Sierra Leone, elmaslarıyla, altınlarıyla, titanyumuyla, boksitiyle zenginlik içinde yüzen bir cennet gibi görünebilir.
Ama bu cennetin başka bir yüzü var.
[00:00:49] Speaker B: Ben Malenz ve dünyanın en zengin ülkesinden geldim. Dünyanın en zengin kontinentinde, en zengin kontinentin batısında bulunuyorum.
Ülkem Sierra Leone adındır. Yeryüzünde, infinite güzellikle ve Flora ve Fauna'nın çoğalışı ile.
[00:01:18] Speaker A: Sınır etkisinden sesimizi duyurabildiğimiz herkese merhabalar.
Ben Kader.
Ve bugün sizlerle dünya yüzünün cennetini konuşacağız.
[00:01:37] Speaker B: Ayna Beledi Podcast.
[00:01:40] Speaker C: Afrika'daki çocuklar yardımınıza muhtaç.
Günlük sadece bir fincan kahve fiyatına bir çocuğun hayatını kurtarabilirsiniz.
[00:01:51] Speaker A: Bu cümle size de tanıdık geliyor mu?
Televizyon ekranlarında, sosyal medyada ya da sokakta gezerken hep karşımıza çıkan o tanıdık sahne.
Sefalet içinde yaşayan Afrikalı çocuklar, yardım bekleyen anneler ve kurtarıcı olarak batılı kurumlar. Ama ya bu hikaye eksikse, ya aslında Afrika yardıma muhtaç değilse, Afrika'ya borçlu olan bizsek, bugün sizi alışılmış hikayelerin ötesine, gerçeklerin tam ortasına götüreceğim. Batı ve Afrika arasındaki bu dengesiz ilişkinin tarihine, ekonomik gerçeklerine ve modern etkilerine birlikte bakacağız.
[00:02:58] Speaker C: Sierra Leone dünyanın en değerli kaynaklarından bazılarına sahip. Elmaslar, altın, titanyum, boksit...
Ama halkımız dünyanın en fakirlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Sizce neden?
[00:03:17] Speaker A: Bu sözler Sierra'lı bir aktiviste ait, yazar ve sosyal girişimci Malice Barth-Williams'a ait.
Onun TEDxBerlin'deki bu konuşması, Afrika'nın sömürü tarihinin ve kalkınma yardımlarının ardındaki gerçekleri sert bir dille sorguluyor. Gerçekten de düşünmemiz gereken bir soru var.
Afrika mı Batı'ya borçlu, yoksa Batı mı Afrika'ya?
Aynı Marlon Sparks Williams'ın sorduğu gibi.
[00:03:50] Speaker B: Bir şey beni şaşırtıyor. Dünyanın en iyi üniversitelerinde finans ve ekonomik okumalarını okumadan, bu sorunun cevabı asla cevap verilmez.
Neden 5.000 ünitimiz 1 ünitinizin pahalı olduğunu düşünüyorsunuz? Biz, asıl altın ödülü olanlar.
[00:04:13] Speaker A: Hadi gelin sizle birlikte birkaç yüzyıl öncesine gidelim.
Avrupa'nın en büyük imparatorlukları servetlerini nereden elde etti dersiniz?
Sanayi devrimini yükselten ham maddeler, Afrika topraklarından çalınan altın, elmaz ve köle emeğiydi.
Bugün batının refah seviyesi sömürgecilikle elde edilen bu servet sayesinde mümkün oldu.
Afrika'dan 400 yıl boyunca yaklaşık 12-15 milyon insan köleleştirilerek Amerika ve Avrupa'ya taşındı.
Sadece insan gücü değil, kaynaklar da yağmalandı.
Örneğin, Kongo'dan çıkarılan kağıtçuk ve elmaslar Belçika'yı zenginleştirirken Kongo halkı açlık ve baskı altında yaşamak zorunda kaldı.
[00:05:06] Speaker C: Sierra Leone dünyanın en saf elmaslarına sahip. Ama neden bu kadar fakiriz? Çünkü Batı bizim zenginliğimizi yönetiyor.
Bu topraklar artık majestelerinin toprağıdır.
Afrika'nın bize sunduğu zenginlikleri medeniyetle taşlandıracağız.
[00:05:26] Speaker A: Ancak bu medeniyet masalının bedelini Afrika halkları ödedi.
Sömürgeciler gittikten sonra bile ekonomik kontrol ellerinde kaldı.
[00:05:38] Speaker B: Bütün dünya, Afrika'nın ölüm ve pahalılığa sahip olduğundan ve yalnızca Batı'nın rahatsızlığına sahip olduğundan etkilendi. Well done, Oxfam, UNICEF, Red Cross, LifeAid ve tüm diğer organizasyonlar. Bunlar, çarşı pornoları temsil etmekteki multi-milyon dolar advertisement kampanyalarını sürekli çalışırlar. Afrika'nın bu görüntüsünü dünyada korumak için.
Ad kampanyalar, insanlar için ödüllendirildi. Dönüşlerine yardım etmek için.
[00:06:14] Speaker A: Peki, Batı neden Afrika'ya yardım yapıyor?
Yardımlar gerçekten yardım mı?
1950'lerden itibaren Afrika ülkeleri bağımsızlıklarını kazanmaya başladı.
Ancak IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar aracılığıyla verilen yardımlar aslında Afrika ülkelerini ekonomik bağımlılığa soktu. 1980'lerde Afrika'ya verilen krediler zamanla büyük borçlara dönüştü ve faizleri ödemek bile ülkeleri fakirleştirdi.
[00:06:48] Speaker C: Afrika ülkeleri Batı'dan milyonlarca dolar yardım alıyor gibi görünüyor ama bizden trilyonlarca dolar çalanıyor. Yardım dediğiniz şey aslında borç tuzağı. Batı bize 1 milyon dolarlık yardım yapıyor ancak bizden 10 milyon dolar faiz alıyor.
Peki, kim kime yardım ediyor bu durumda?
[00:07:10] Speaker A: Örneğin, Ghana ve Kenya gibi ülkeler, yıllarca aldıkları borçları ödeyebilmek için sağlık ve eğitim harcamalarını kıstı. Bu yüzden Batı'nın verdiği yardım, aslında kalkınma değil, Afrika ülkelerine yeni bir bağımlılık düzeni yarattı.
Bugün, Avrupa kıyılarında teknelerle gelen Afrikalı göçmenleri görüyoruz. Peki neden bu insanlar hayatlarını tehlikeye atıyor?
Afrikalılar batı tarafından fakirleştirildiği için göç ediyor.
[00:07:40] Speaker C: Eğer kendi zenginliklerimize sahip olabilseydik, batıya gitmemize gerek kalmazdı.
[00:07:46] Speaker A: Daha sonrasında, Avrupa'nın göçmenleri kriz olarak göstermesi var. Politikacılar ve medya, göçmenleri ekonomik ve kültürel bir tehdit olarak sunuyor ve göçmen karşıtı politikaları destekliyor. Aslında gerçek kriz, Batı'nın sömürgeci politikaları, Afrika'nın ekonomik bağımlılığı ve istikrarsızlığı, Batı'nın doğrudan veya dolaylı müdahaleleri sonucunda oluyor. Sığınmacılar üzerinden yürütülen pazarlıklar ayrı bir konu.
Avrupa Birliği, göçü engellemek için Afrika ülkelerine fon sağlıyor. Ancak bu fonlar genellikle otoriter rejimlere gidiyor ve tahmin edeceğiniz gibi halkın yararına kullanılmıyor.
[00:08:30] Speaker B: Şirketle ilgili değil, şirketle ilgili.
Bugün, perspektifinizi değiştirmek için sizi davet ediyorum. Gönüllü dünyanın görüntüsünü yasaklayın. Hiçbir zaman kayıtsızlık görmeyin. Her zaman, her yerde. Ve üniversiteyi gözetleyin. Sorunlarla ilgilenmeyin, sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla sorunlarla I am a lens, I am German to change your channel.
Vielen Dank für Ihre Aufmerksamkeit. Thank you for listening.
[00:09:23] Speaker A: Peki bu uyanmadan sonra ne yapabiliriz? Şimdi biz yardım kampanyalarına para gönderelim mi Afrika için? Hayır.
Asıl yapmamız gereken Afrika'nın kendi kaynaklarını kontrol etmesini desteklemek ve adil bir ekonomik sistem savunucusu olmak. Hadi gelin hep birlikte bir kez daha soralım.
Afrika batıya borçlu mu yoksa batı mı Afrika'ya borçlu? Cevap sandığımızdan çok daha net.
Sınır etkisini dinlediniz. Bizi nereden, hangi zaman diliminde dinliyorsanız hepinize günaydın, iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler diliyorum.
Sınır Etkisi programını Apple Podcasts, Google Podcasts, Spotify, Stitcher, SoundCloud platformları üzerinden dinleyebilir ve konu hakkındaki görüşlerinizi bize iletebilirsiniz.